Michael Lewis'in Liar's Poker isimli kitabını duydunuz mu? Orada şu ifade geçer: ''Bütün fon yöneticileri birbirinin aldığı hisse senetlerini almak ister,kimse sürüden ayrılmak istemez''.Borsa kötü giderse ''ne yapayım,diğerleri de kötü'' dersin.Otokarı,brisayı ya da başka bir hisseyi bulayım demekten çekinirsin.Dürüstlük hikayesi,yatırımcının hesap sorması ile ilgili bir kitap.Yurt dışında bir şirketin sahibi şu şekilde açıklama yapar:''Benim yönetimimde hisse senetleri 20 dolardan 50 dolara çıktı.Size bu kadar temettü dağıtılmasını sağladım,borsadan bu kadar getiri elde ettiniz.Yönetime tekrar adayım der. Orada zaten yüzde 10 ile bile şirket yönetebiliyorsunuz,millet de destekler,size şirketi yönettirir.Sonra bu hisseyi 50 dolardan 25 dolara indirirse de atar.Türkiye'de ise ''Ben hissenin yüzde 51'ine sahibim,siz ne diyorsunuz kardeşim'' muhabbeti vardır.Bazı hisse senetleri vardır,yıllardır 5 kuruş temettü vermeden,sürekli bedelli sermaye artırımı yapar,milletten para toplar.Hem temettü vermez hem de milletten para toplar.Spk dağıtsın temettüleri önerisi de olmaz.Çünkü şirket zaman zaman yatırım da yapacak.Ama imtiyazlı hisse senetlerini kaldırırsak,yatırım ortaklıkları hariç bu belki çözüm olabilir. Zira adam elindeki yüzde 10 hisseyle şirketi istediği gibi yönetebilir.Yatırımcıların hisselerini almayı düşündüğü firmalarda ne gibi imtiyazlı hisseler var bunları bilmesi yatırımcılara fayda sağlar.Etik değerler olmadan iş hayatı insanın karakterini etkileyen tehlikelerden biridir.Hisse senedi seçiminizde teknik ve temel analize ek olarak ilgili firmanın yönetim kurulu üyelerini de analiz etmek yararlı olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder