Zihinsel muhasebe,mevcut koşullar değişince paraya bakış açımızı değişirme eğilimimizdir.Parayı zihinsel olarak başka hesaplara aktarmaya olan yatkınlığımız,onu nasıl kullandığımızı tanımlar.Mesela,eşinizle gittiğiniz bir akşam yemeğinden eve döndüğünüzü düşünün.Bebek bakıcısının ücretini ödemek için elinizi cebinize attığınızda cebinizde olduğunu düşündüğünüz 500 TL yok.Bebek bakıcısını evine bırakırken yolda bir bankamatiğin önünde durup 500 TL çekiyorsunuz.Ertesi gün de dün bulamadığınız 500 TL ortaya çıkıyor.Eğer siz de diğer insanlar gibiyseniz bu para size piyangodan çıkmış gibi gelebilir.Her ne kadar her iki 500 TL de banka hesabınızdan ve sıkı çalışmanızın ürünü olarak gelmiş olsa da,elinizdeki bu 500 TL sanki bir hediye ve rahatça harcayabilirsiniz.
Richard Thaler bu kavramı göstermek için ilginç bir şey denemiştir.İşe 2 grupla başlıyor ve ilk gruba 30 dolar vererek iki seçenek sunuyor.
1-Parayı al ve git veya
2-Kazanırsan 9 dolar alacağın ve kaybedersen 9 dolar vereceğin bir yazı tura at.
Çoğunluk(%70) yazı tura atıyor,çünkü en kötü olasılıkla ellerine 21 dolar geçeceğini düşünüyor.
Para verilmeyen diğer grubun seçenekleri farklı
1-Kazanırsan 39 dolar,21 dolar alacağın bir yazı tura veya
2-Yazı tura atma,30 dolar al git.
Yarısından fazlası(%57) 30 doları alıp gidiyor.Her iki grup da tamı tamına aynı parayı aynı olasılıklarla kazanma şansına sahipti,ama durum farklı bakış açılarından ele alındı.
Örneğin,kötü performans gösteren hisseleri satmayışımızın bir nedeni de zihinsel muhasebe,çünkü satmazsak zararı realize etmiş olmuyoruz.Diğer güçlü bir bağ da riskle alakalı.Bedava parayla daha fazla risk alıyoruz.Daha geniş bir çerçevede bakarsak,zihinsel muhasebe etkin piyasalar kuramının zayıflığını vurguluyor,çünkü piyasa değerleri sadece mevcut bilgiler ışığında değil,aynı zamanda insanların o bilgileri nasıl öğüttüğüne göre belirleniyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder