5 Ocak 2014 Pazar

WARREN BUFFETT VE THE GİLLETTE COMPANY

Gillette uluslararası tüketici ürünleri satan bir şirkettir Faaliyet alanı arasında jilet ve traş bıçakları,tuvalet ve kozmetik ürünleri,kırtasiye malzemeleri,elektrikli traş makineleri,küçük ev aletleri ve ağız bakım ürünleri bulunur. Şirketin 14 ülkede üretim faaliyeti ve 200'ün üzerinde dağıtım kanalları vardır.Şirketin Abd dışındaki faaliyetleri cirosunun ve karının %63'ünü oluşturur.
Şirket 20.yüzyılın başında King C.Gillette tarafından kuruldu.
Gillette genç bir adamken zengin olmanın hayalini kuruyordu.Bir arkadaşı ona herkesin bir kez kullanıp atacağı ve yenisini alacağı bir ürünü keşfetmesini önerdi.Daha sonra bu ürünün traş bıçağı olabileceği fikrini geliştirdiler.Gillette,1903 yılında işi kurduğunda içinde 25 tek kullanımlık jiletin bulunduğu traş bıçağı paketini 5 dolara satmaya başlamıştı.
Şirket bugün dünyanın en büyük jilet ve traş bıçağı üreticisi konumuna geldi.Jilet ve traş bıçakları şirketin satışlarının üçte birini ama karının üçte ikisini oluşturmaktadır.Dünyadaki pazar payı %72.5.En yakın rakibine 6 kat fark atmış durumda. Avrupa'daki pazar payı %70,Latin Amerika'da ise %80.Doğu Avrupa,Hindistan ve Çin'deki satışlar ise büyümeye daha sonraki yıllarda eşlik etti.Gillette Abd'de sattığı her jilete karşılık Abd dışında 5 adet daha Gillette satıyor.Hatta şirket o kadar hakim oldu ki,ismi birçok dilde traş bıçağı yerine kullanılmaktadır.
Warren Buffett 1980'li yıllarda Gillette'e ilgi duymaya başladı.O zamanlar Wall Street uzmanları Gillette'i olgun,yavaş büyüyen ve ele geçirilmeye uygun bir tüketici şirketi olarak görüyordu.Kar marjı %9 ila %11 arasında dolaşan,sermaye getirisi artmayan ve artacak gibi de görünmeyen,geliri ve piyasa değeri ise yerinde sayan bir şirketti o zamanlar Gillette.Kısaca,şirket son derece durağan bir görünüm sergiliyordu.
Bu arada genel müdür Colma Mockler dört ele geçirme girişimini engellemeyi başarmış,ama 1988 yılında Consiton Partners'e karşı bir savaşa girmişti.Gillette bu savaşı kıl payı kazansa da,şirket 19 milyon adet hissesini,tanesine 45 dolar ödeyerek geri almaya mahkum oldu.1986-1988 yılları arasında Gillette'in sermayesinin 1.5 milyar doları borçlara gitti ve kısa bir süre sonra şirketin net değeri eksiye düştü.
Bu noktada Buffett yönetim kurulundaki arkadaşı Joseph Sisco'yu arayarak,Berkshire'ın Gillette'e yatırım yapmasını önerdi.''Gillette işi tam bizim sevdiğimiz iş,''dedi.Buffett,Charlie ve ben işin ekonomik yanını anladığımızı düşünüyoruz ve geleceği hakkında mantıklı bir tahmin yürüttüğümüze inanıyoruz.''Bunun üzerine Temmuz 1989'da Berkshire 600 milyon dolar değerinde hisse senedine çevrilebilir tahvil ihraç ederek borçlarını ödedi.Buffett bu paraya karşılık,10 yıl sonra itfa mecburiyeti taşıyan ve Gillette'in hisselerine hisse başı 50 dolardan değiştirilebilme opsiyonu olan(şirketin cari hisse fiyatının %20 üzerinde), %8.75 faizli tahvil aldı.
Buffett 1989 yılında yönetim kuruluna katıldı.Aynı yıl şirket,ilerde çok başarılı bir ürün olacak olan Sensor'ü piyasaya sürdü.Bu olay tekrar yükselişin başlangıç noktasıydı.Sensor satışlarıyla Gillette'in karlarını da artırmaya başladı.Hisse başı karların yıllık artış oranı %20'ye ulaştı. Vergi öncesi kar marjı %12'den %15'e çıkarken,1980'li yılların başında Gillette %20 olan sermaye getirisini ikiye katladı.
Şubat 1991'de şirketin hisseleri 1 e 2 bölündü. Berkshire elindeki tahvilleri itfa etti ve karşılığında 12 milyon Gillette hissesi aldı(Şirketin %11'i).İki yıldan sonra,Berkshire'ın Gillette'e yaptığı 600 milyon dolarlık yatırım 875 milyon dolara ulaşmıştı.
Küreselleşmeden en büyük faydayı Gillette'in traş bıçağı satışları gördü.Gillette genellikle ürün yelpazesinin altında yer alan düşük marjlı traş bıçaklarıyla işe başlayarak,ardından daha yüksek marjlı,daha gelişmiş ürünleri piyasaya sürdü.Böylece sadece artan satışlardan değil,aynı zamanda istikrarlı bir şekilde büyüyen kar marjlarından da faydalandı ve faydalanmaya da devam edecek.Kısaca,Gillette'in geleceği hayli parlak görünüyor. Buffett de o yüzden şöyle diyor:''Her gece yatağa yatarken,ertesi gün kalktığımda traş olacak 2.5 milyar erkeğin var olduğunu bilmek çok hoş.''

4 Ocak 2014 Cumartesi

YALANCININ POKERİ

Michael Lewis'in Liar's Poker isimli kitabını duydunuz mu? Orada şu ifade geçer: ''Bütün fon yöneticileri birbirinin aldığı hisse senetlerini almak ister,kimse sürüden ayrılmak istemez''.Borsa kötü giderse ''ne yapayım,diğerleri de kötü'' dersin.Otokarı,brisayı ya da başka bir hisseyi bulayım demekten çekinirsin.Dürüstlük hikayesi,yatırımcının hesap sorması ile ilgili bir kitap.Yurt dışında bir şirketin sahibi şu şekilde açıklama yapar:''Benim yönetimimde hisse senetleri 20 dolardan 50 dolara çıktı.Size bu kadar temettü dağıtılmasını sağladım,borsadan bu kadar getiri elde ettiniz.Yönetime tekrar adayım der. Orada zaten yüzde 10 ile bile şirket yönetebiliyorsunuz,millet de destekler,size şirketi yönettirir.Sonra bu hisseyi 50 dolardan 25 dolara indirirse de atar.Türkiye'de ise ''Ben hissenin yüzde 51'ine sahibim,siz ne diyorsunuz kardeşim'' muhabbeti vardır.Bazı hisse senetleri vardır,yıllardır 5 kuruş temettü vermeden,sürekli bedelli sermaye artırımı yapar,milletten para toplar.Hem temettü vermez hem de milletten para toplar.Spk dağıtsın temettüleri önerisi de olmaz.Çünkü şirket zaman zaman yatırım da yapacak.Ama imtiyazlı hisse senetlerini kaldırırsak,yatırım ortaklıkları hariç bu belki çözüm olabilir. Zira adam elindeki yüzde 10 hisseyle şirketi istediği gibi yönetebilir.Yatırımcıların hisselerini almayı düşündüğü firmalarda ne gibi imtiyazlı hisseler var bunları bilmesi yatırımcılara fayda sağlar.Etik değerler olmadan iş hayatı insanın karakterini etkileyen tehlikelerden biridir.Hisse senedi seçiminizde teknik ve temel analize ek olarak ilgili firmanın yönetim kurulu üyelerini de analiz etmek yararlı olacaktır.