Dünyanın en zengin işadamlarından biri olan Henry Ford
şirketi Ford Motor Company ile servetini adil bir sistem izleyerek elde
etmişti. Ford’un hedefi otomobili demokratik yapmaktı. Böyle bir hedef o
dönemde devrimci bir girişimdi, çünkü yirminci yüzyıl başlarında otomobil
yalnızca zenginlerin erişebileceği bir ulaşım aracıydı. Henry Ford, otomobili
herkesin alabileceği fiyattan üretmeyi kafasına koymuştu, demokratik olmak
dediği buydu.1903 yılında Ford Motor Company kuruldu. Üretim maliyetini
düşürmek ve toplu üretim oluşturmak suretiyle uygun fiyatta standart
otomobiller yapmayı başarınca,Ford çok geçmeden dünyanın en büyük otomobil
üretici oldu. Yalnızca her keseye uygun otomobil üretmekle kalmadı, ülke
çapında en yüksek ücretleri de ödedi ve bunlara ek olarak işçilerine kar payı
(temettü) dağıttı. İşçilerine yılda yaklaşık 30 milyon dolar kar payı
dağıttı. Bu rakam 1900’lü yılların başlarında bugünkü değerinde çok üstündeydi.
Henry Ford yalnızca müşterilerini önemsediği için değil
işçilerini de önemsediği için zengin olmuştu. Açgözlü değildi, eli açık bir
adamdı. Sözde aydın kesimin eleştirilerine ve kişisel haraketlerine de maruz
kaldı. İyi bir eğitim görmemişti, bu nedenle hep bilgisizlikle suçlandı.
Henry Ford’u akademi dünyasından birtakım sözde insanlar
sınava çekmişti zamanında. Ford’u sözlüye çekip onun cahil olduğunu
kanıtlamaktı amaç.
Akademisyenlerden birinin ilk sorusu yuvarlak çeliğin
gerilme gücü ile alakalıydı. Ford yanıtı bilmiyordu ama doğru yanıtı bilen
başkan yardımcısını çağırdı ve başkan yardımcısı gelerek soruyu doğru bir şekilde
cevapladı. Diğer bir akademisyen sorulan sorunun yanıtını bilmeyen Ford’a bir
soru daha sorar ford cevabı yine bilmiyordur ve bu sefer başka bir çalışanını çağırır, sorunun cevabını bu sefer de o çalışanı cevaplar. Ve
soru yöneltmeyen bir kişi kalana kadar bu böyle gider. O da soru sormak yerine ‘’Gördüğünüz
gibi cahilliğiniz ortada, size sorulan soruların yanıtlarını bilmiyorsunuz’’diye
bağırır.
Henry Ford buna karşılık ‘’Yanıtları bilmiyorum, çünkü sizin
istediğiniz yanıtlarla kafamı dolduramam’’der. Ve ekler: ‘’Benden ezberlememi
beklediğiniz yanıtları akıllarında tutacak elemanlar tutarım, sizin zekayla
eşdeğer tuttuğunuz bilgileri ezberlemek bana düşmez,zihnimi böyle ıvır zıvır
şeylerden uzak tutayım ki düşünebileyim’’.
Henry Ford’un en önemli sözlerinden biri de şuydu:
Ortada yapılacak en zor iş varsa o da düşünmektir. Bunu çok az kişinin
yerine getirmesinin nedeni budur.