17 Eylül 2014 Çarşamba

BAMBU AĞACI

Bambu ağacını Çinliler nasıl yetiştirir?
Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır, gübrelenir. 1. yıl tohumda hiçbir değişiklik olmaz.
Tohum tekrar sulanır ve gübrelenir. Bambu ağacı 2. yıl da filiz vermez.
3. ve 4. yıllarda yapılan işlemler tekrar edilir ama inatçı tohum o yıllarda da filiz vermez.
Çinliler büyük bir sabırla 5. yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam eder. Nihayet 5. yılın sonuna doğru bambu ağacı yeşermeye başlar. Ve ağaç 6 hafta gibi bir sürede yaklaşık 27 metre boya sahip olur.
Şimdi akla gelen soru şu:
Çinlilerin bambu ağacı 27 metre boyuna 6 haftada mı ulaştı yoksa 5 yılda mı?
Sorunun cevabı 5 yıl.

Büyük bir sabırla ve ısrarla tohumlar 5 yıl boyunca sulanmayıp, gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden söz edebilir miydik?

100 APPLE HİSSESİ ALDI VE...

1998 yılında Apple şirketinden 100 hisse alan Ning wang ve Ting Qian çifti şu an 1 milyon dolar değerindeki hisseye sahipler.

Çift uzun süre ellerinde tuttukları hisseleri hala da satmayı düşünmüyor. Steve jobs öldüğünde dahi panik yapmayan çift bu şirketin daha uzun süre başarılı olacağını düşünüyor. Apple şirketine hayran olan çift böyle bir hisseye sahip oldukları için de en baştan beri gurur duyuyorlar. Apple hissesinin iniş ve çıkışlarından hiç korkmayan çift,şirketin eninde sonunda değerli bir konuma geleceğine inanarak bu hisseyi ellerinde tutarak şu an zengin olmuş durumdalar.
Wang şu an halen bir çin gazetesinin editörü eşi de bir iletişim yöneticisi olarak çalışmaktadır.



2 Ağustos 2014 Cumartesi

KİŞİ KAZAYA KARŞI KÖRDÜR.

Bayram dönüşleri de başlamışken maalesef kötü haberler geliyor. Trafik kazalarının önüne geçilemiyor bir türlü. Ayrıca dün ve bugün de otobüs kazaları meydana geldi. Kabataş durağında oturan o kadın nereden bilebilirdi birazdan kontrol çıkacak olan otobüsün onu altına alacağını. Umarım sağlığına en yakın zamanda kavuşur. Konya'da kaldırımda yürüyen 2 bayana gelip çarpan ve birisinin ölümüne yol açan aracı da görmüşsünüzdür. Türkiye'de çoğu zaman insanlarımız hayatlarının pamuk ipliğine bağlı olduğunu düşünür. Allah yardımcımız olsun. Ama yazılmış olan kadere yapacak bir şey yok.
Bir hikaye vardı bahçıvan ile bülbül arasında.
Bahçıvan,bir sabah uyandığında bağında güzel bir gülün açtığını görür. Bakar,seyreder,hoşlanır ve ona gönlü çok ısınır ve o gülü sürekli korur. Gözünden sakınır, esen yelden bile korur.
Bir sabah uyandığında ise bülbülün biri gülün dalına konmuş bir bir yapraklarını koparıyor,zedeliyor. Bahçıvan, bülbülü kovalar.
Ama gülü hırpalanmıştır. Ertesi sabah bülbül yine gelmiş ve gülü yine zedelemiştir. Bahçıvan, bülbülü öldürmek ister ama elinden kaçırır. Bahçıvan güle bakar ve ağlamaya başlar. Ama bilir bu bülbül yarın yine gelecektir. Ona tuzak kurar. Ve bülbül ertesi gün geldiğinde onu yakalar ve kafese atar. Ne çare ki gülün yaprakları tamamen yok olmuştur. Girdiği kafesten bahçıvana şöyle seslenir:
-A insafsız adam sana ne yaptım da beni kafese kapattın. Sesimi mi beğenmedin, ben senin bağının bülbülü değil miyim,başka bir günahım varsa bunu bilmek isterim. Neden bu kafesi bana reva gördün?
Bahçıvan gülünü mahvettiği için onu cezalandırdığını söyler, bülbül sesini daha da yükseltir:
-Yani bir gülü telef ettiğim için mi beni bu kafese tıktın, bu mu senin adaletin?
Bahçıvan merhamete gelir ve bülbülü bırakır. Özgürlüğüne kavuşan bülbül bahçıvana şöyle der:
-Ey iyi kalpli bahçıvan sen bana hürriyetimi verdin ya ben de sana hazinemi vereceğim. Bahçenin falanca yerini kaz.
Bahçıvan o yeri kazar ve orada bir küp altın bulur.Sevinir ve yine gül bahçeleri yapmaya başlar. Ve bülbülü affeder, onun şakıyışlarını dahi temaşa ederek dinler. Bir sabah da dayanamayıp sorar:
-Bahçemdeki hazineyi toprak altındayken biliyorsun da gül dalının altında seni yakalamak için kurduğum tuzağı neden göremiyorsun?
-''Senin kapanın kaza ve kaderin gereğiydi'' der bülbül. ''Kadere karşı hikmet gözü kapanır. Kişi ne kadar açıkgöz olursa olsun kazaya karşı kördür''.




29 Temmuz 2014 Salı

ORTADA YAPILACAK EN ZOR İŞ VARSA O DA DÜŞÜNMEKTİR.

Dünyanın en zengin işadamlarından biri olan Henry Ford şirketi Ford Motor Company ile servetini adil bir sistem izleyerek elde etmişti. Ford’un hedefi otomobili demokratik yapmaktı. Böyle bir hedef o dönemde devrimci bir girişimdi, çünkü yirminci yüzyıl başlarında otomobil yalnızca zenginlerin erişebileceği bir ulaşım aracıydı. Henry Ford, otomobili herkesin alabileceği fiyattan üretmeyi kafasına koymuştu, demokratik olmak dediği buydu.1903 yılında Ford Motor Company kuruldu. Üretim maliyetini düşürmek ve toplu üretim oluşturmak suretiyle uygun fiyatta standart otomobiller yapmayı başarınca,Ford çok geçmeden dünyanın en büyük otomobil üretici oldu. Yalnızca her keseye uygun otomobil üretmekle kalmadı, ülke çapında en yüksek ücretleri de ödedi ve bunlara ek olarak işçilerine kar payı (temettü) dağıttı. İşçilerine yılda yaklaşık 30 milyon dolar kar payı dağıttı. Bu rakam 1900’lü yılların başlarında bugünkü değerinde çok üstündeydi.
Henry Ford yalnızca müşterilerini önemsediği için değil işçilerini de önemsediği için zengin olmuştu. Açgözlü değildi, eli açık bir adamdı. Sözde aydın kesimin eleştirilerine ve kişisel haraketlerine de maruz kaldı. İyi bir eğitim görmemişti, bu nedenle hep bilgisizlikle suçlandı.
Henry Ford’u akademi dünyasından birtakım sözde insanlar sınava çekmişti zamanında. Ford’u sözlüye çekip onun cahil olduğunu kanıtlamaktı amaç.
Akademisyenlerden birinin ilk sorusu yuvarlak çeliğin gerilme gücü ile alakalıydı. Ford yanıtı bilmiyordu ama doğru yanıtı bilen başkan yardımcısını çağırdı ve başkan yardımcısı gelerek soruyu doğru bir şekilde cevapladı. Diğer bir akademisyen sorulan sorunun yanıtını bilmeyen Ford’a bir soru daha sorar ford cevabı yine bilmiyordur ve bu sefer başka bir çalışanını çağırır, sorunun cevabını bu sefer de o çalışanı cevaplar. Ve soru yöneltmeyen bir kişi kalana kadar bu böyle gider. O da soru sormak yerine ‘’Gördüğünüz gibi cahilliğiniz ortada, size sorulan soruların yanıtlarını bilmiyorsunuz’’diye bağırır.
Henry Ford buna karşılık ‘’Yanıtları bilmiyorum, çünkü sizin istediğiniz yanıtlarla kafamı dolduramam’’der. Ve ekler: ‘’Benden ezberlememi beklediğiniz yanıtları akıllarında tutacak elemanlar tutarım, sizin zekayla eşdeğer tuttuğunuz bilgileri ezberlemek bana düşmez,zihnimi böyle ıvır zıvır şeylerden uzak tutayım ki düşünebileyim’’.
Henry Ford’un en önemli sözlerinden biri de şuydu:
Ortada yapılacak en zor iş varsa o da düşünmektir. Bunu çok az kişinin yerine getirmesinin nedeni budur.

28 Temmuz 2014 Pazartesi

BU YÜZYILDA KAR MASKESİ TAKIP BANKA SOYMUYORLAR

2000 yılından sonra bilançosu çarpıtılmış şirketlerin satın alınması için,yatırımcılara yalan söyleyen üst düzey yöneticilerin kendi ellerindeki hisseleri alması için,işçilerinin dahi hisselerini almasını haber veren şirket yöneticileri öyküleri dünyaya yayılmıştı.Yalana,hileye başvuran Enron,WorldCom,Arthur Anderson gibi firmaların başkanlarıyla ve Wall street analistleriyle ilgili haberler televizyonlarda sıkça,büyük harflerle verildi.Bunların bazıları öyle açgözlüydü ki yasaları çiğneyip işi dolandırıcılığa kadar vardırdılar. Bu yüzyılda sadece uyuşturucu ticareti yapılmıyor. Bu yüzyılda ahlaksızlık,açgözlülük için kişilerin yüzlerine kar maskesi takıp banka soymadıklarını da öğreniyoruz. 

26 Temmuz 2014 Cumartesi

FORD VE BÖCEK KONUSU

17 yıldır Ford’da mühendis olarak çalışan biri ortalığı karıştırmışa benziyor. İddiaya göre mühendisin toplantı odalarına dinleme cihazları yerleştirdiği ortaya çıkıyor ve bunun üzerine FBI’dan yardım isteniyor. Detroit News’ın haberine göre Sharon Leach adlı mühendisin evinde arama yapan FBI burada mühendisin bilgisayarını ve bazı eşyalarına el koyuyor.
Avukatının yaptığı açıklamada;“Toplantılarda not alma konusunda kendine güvenemeyen Leach dinleme cihazlarını bu nedenle yerleştirdi.”  diye belirtmiş. Ford’un sözcüsü Suzan Kruel ise toplantı odalarında 8 dinleme cihazı bulduklarını dile getirdi.

Yakın dönemde Leach’in hibrid teknoloji konusunda bir toplantıda sunum yaptığı belirtilen haberde sanayi casusluğunun ABD’ye yüz milyarlarca dolar kaybettirdiğine dikkat çekiliyor. 

15 Haziran 2014 Pazar

AMERİKA'DA BORSA KÜLTÜRÜ

Amerika'da her 2 kişiden birinde hisse senedi vardır.Çünkü firmaların kaynak sıkıntısı vardır.Bunun ilacı da sermaye piyasalarıdır. Ve enstrüman olarak da borsa. Çünkü borsa ile şirkete ortak olduğunuzda şirkete kaynak sağlamış oluyorsunuz. Tabi bunun şirketler için de zorluğu var.Açık olacaksın ve doğru bilgileri vereceksin.Ama sonuçta borsa ile finansman sağlamış oluyorsun.Herhangi bir krizde bankalara çok borçlu isen batıyorsun ama hissedara borçlu isen batmıyorsun. Kimse kapına gelip bana paramı ver demiyor.Ama biz hala borsayı bilmiyoruz. Borsayı kumarhane olarak görenler var hala. Bir zamanlar Güneş Taner diye bir ekonomi bakanımız vardı.''Burası kumarhanedir'' diyordu. O günlerden bu günlere geldik. Buna da şükür. Umarım ilerleyen yıllar ülkemiz için,borsamız için daha güzel olur.

14 Haziran 2014 Cumartesi

İSVİÇRE'DE BORSA KÜLTÜRÜ

İsviçre’de hisse senedi komisyonları %2’nin üzerindedir. %2 hisse alırken %2 hisse satarken. O yüzden 5 dolara aldığın banka hissesinin 15 dolar olacağına inanmıyorsan zaten o hisseyi almazsın.Ama Türkiye’de 1 günlük,2 günlük,3-5 günlük yatırımlar olur.İsviçre’de yatırımlar en az 1 yıllıktır. Temettü diye bir gelirleri vardır. Temettü vermeyen hisse senedini genellikle almazlar,temettü vermeyen şirketi de hemen satarlar.Türkiye’de mevcut yönetimler gerçekten bir borsa yaratmak istiyorlarsa temettü dağıtmak zorundalar.

31 Mayıs 2014 Cumartesi

POLİTİKACI ÇOCUK

Orta yaşlarda bir çift,oğullarının ilerde ne olacağını anlamak için ona bir test yapmaya karar vermiş.
Babası masanın üstüne dini bir kitap, bir şişe viski ve 20 lira bırakmış, sonra da karısına demiş ki:
-Bak hanım, şimdi biz oturma odasına geçelim, oğlumuzun gelmesini bekleyelim, gelince masada bunları görecek. Dini kitabı alırsa; din adamı, 20 lirayı alırsa iş adamı olacak. Eğer viski şişesini alırsa şansımıza küselim, demek ki oğlumuz tembel tenekenin biri olacak.
Biraz sonra da oğulları eve gelmiş. Annesi ile babası kapı aralığından olanları izlerken, delikanlı 20 lirayı cebe atmış,dini kitabı şöyle bir karıştırmış sonra da viski şişesini açmış, birkaç yudum içmiş,''Ooooohhh,nefis!..'' diyerek şişeyi koltuğun arkasına saklayarak çıkıp gitmiş. Çocuk gittikten sonra anne ve babası odaya girmiş, babası çok endişeliymiş:
-Vah vaaaaah!... Hanım, durum sandığımızdan daha da kötü.
-Niye öyle diyorsun bey?
-Bu çocuk kesin politikacı olacak.

28 Mayıs 2014 Çarşamba

ERDEMİR DEDE (HİLMİ GÜNER)

Yeni Buca Mezarlığına defnedilen,mezarında ismi bile yazmayan Hilmi Güner’i yani Erdemir Dede’yi görmeye gidenler zor anlar yaşıyorHilmi Güner mübadele yıllarında 8 yaşındayken ailesiyle birlikte Yunanistan’dan İstanbula gelir. Yetişkin çağlarında öğremenlik yapan Güner daha sonra kısa bir süre de bankacılık yapar. İlk Erdemir hisselerini ise Zonguldak’ta öğretmenlik yaparken almaya başlar. Öğretmenlikten artırdığı para ile bin liralık hisse alan Hilmi Güner daha sonra Mahmure hanım ile evlenir. Borsada en iyi yatırım olarak Erdemir’i gören Hilmi Güner 5 bin liralık daha Erdemir hissesi alır. Zamanla biriktirdiği hisseler 2 milyon 200 bin euroluk dev bir yatırıma dönüşür. Çevresindekilere hisse senedi aldığını söyleyemeyen Hilmi Güner’in evinin çatısı yağmurda aktığı halde çatıya bakım yaptırmaz.
Trilyoner Hilmi Güner servetini ölümünden kısa bir süre önce açıklar. Gazelerde boy boy fotoğrafları çıkar Hilmi Güner’in.’’Erdemir dede,’’Varyemez dede’’.65 milyon Erdemir hisseli adam,’’Trilyoner ama çatısı akan evde yaşıyor’’ gibi haberler yapar o günün gazeteleri. Serveti ortaya çıkınca öldürüleceği korkusu taşıyan Güner malvarlığı ile ilgili planlarını gazetelere açıklar. Yemeden içmeden biriktirdiği hisseleri çocuğu da olmadığı için hayır kurumuna bağışlamayı düşünür. Tam bu sırada İstanbul merkezli Fon Anadolu A.Ş. kanalıyla General factoring leasing adlı bir Belçika firması 20 kurucu hissesinin Hilmi Güner tarafından satın alındığını iddia eder ve karşılığında Himi Güner ile 2 milyon 200 bin euroluk senet imzalandığı ileri sürülür. Hilmi Güner bu iddiaları kabul etmez. Böyle bir senede imza atmadığını söyleyen Güner dolandırılığını söyler. Konu mahkemeye taşınır ve Güner vakıf kurma işini hızlandırır bu esnada. Vakıf çalışmalarında büyük aşama kaydettikten sonra 90 yaşında kalp yetmezliğinden vefat eder. Yeni buca mezarlığına defnedilir. Aradan uzun zaman geçmesine karşın mezarına bir taş bile diken olmaz.
Ölümünden sonra Ereğli hisselerinin akıbetinin ne olduğu bilinmez. 15 dava sonucu da gün yüzüne çıkmaz.Yani Hilmi Dede’nin hayır işlerinde kullanılmasını istediği trilyonları kaybolur. Vasiyetinde tüm menkul ve gayrimenkulleri Hilmi Güner Eğitim ve Sosyal yardımlaşma vakfına bırakılacağı yazılıdır. Vasiyetinde mirasçılarına (Eşine ve 6 kardeşine) bir kuruş bile bırakmaz.
Psikologlar Hilmi Güner’in başına gelenleri yorumlar. Kimsesiz zengin kişilerin yaşlandıkça kötü niyetli kişilerin hedefine gireceği için mal varlığını hayatta iken hayır işlerine harcarsa bu işlerin olmayacağını söyler. Eğer öyle olsaydı mezarı başında dua edenleri eksik olmazdı der uzmanlar. Ve her şeyi çocukluğa bağlarlar. Aile içerisinde yardımsever ve cömertliği öğrenenler büyüyünce de insanlara karşı cömert oluyorlar. Ve insan birine yardım etmezse cimri olmaya başlıyor ve bu karakterine yansıyor.


21 Mayıs 2014 Çarşamba

İŞLEM HACMİ

21.05.2014 En çok işlem görenler

1)      Garanti Bankası
2)      Halkbank
3)      Türk hava yolları
4)      İş bankası
5)      Akbank

Borsanın eskiden bugüne gelen düzeni en çok Bankalara yaradı. Bugün günlük gerçekleşen en yüksek işlem hacimlerine baktığımızda ilk 10 hisse senedinin çoğunun bankalardan oluşmakta olduğunu görüyoruz. Borsa kurulduğu zaman Banker Semih ve Özhan Oral gibi komisyoncular işlem hacminde ilk sıralardaymış. Daha sonra Mustafa Yılmaz işlem hacmi konusunda epey bir yol katetmiş.Bilgiyi öne çıkartarak işlem hacminde ilk sıraya çıkmış.Ama bugüne baktığımızda işlem hacminde bankalar ilk sıraları kimselere vermiyor.Özellikle de Garanti Bankası.

Borsamız gelişti,olumlu bir gelişme trendi yakaladı. Borsanın gelişmesinde serbest müzayede sisteminde çalışan aracı kurumlar ile birlikte bireysel yatırımcıların ve hatta spekülatörlerin de büyük katkısı vardır.

20 Mayıs 2014 Salı

YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR

Menkul kıymetlerde yatırım hep diğer yatırım türlerinden ayrı bir özellik taşır.Çünkü hisse senetleri çoğu zaman başkalarından tavsiyelere,önerilere dayanır.Yatırımcıların çoğu da amatördür.Doğal olarak hisse senedi seçerken yol göstericiler sayesinde para kazanacağını düşünür.
İnsanların hisse senedi alarak yatırım yapmalarının arkasında yatan temel neden para kazanmaktır.İnsanlar başkalarından tüyo ya da öğüt alırken aslında nasıl para kazanılacağını da sormuş oluyorlar. Daha doğrusu bu soru biraz safça bir soru olmuyor mu?İş adamlarının dahi profesyonel önerilere gereksinimi olabilir ama onlar kimselere nasıl para kazanılacağını asla sormaz.Nasıl para kazanılacağını bilmek kişinin kendisinin işidir.İş adamları ya da amatör yatırımcılar menkul kıymetlerdeki yatırımlarından kar etmek için başkalarına bel bağlamışlarsa,iş dünyasının kurallarına aykırı haraket etmiş olurlar.Son karar kişiye aittir.
Yatırım tavsiyesi değildir.

4 Mayıs 2014 Pazar

DÖNGÜSEL ŞİRKETLER

Bazı şirketlerin satış ve karları düzenli olarak inip çıkar.Hatta bunun ne zaman gerçekleşeceğini önceden kestirebilmek bile olasıdır. Bunlar Döngüsel şirketlerdir. Büyümekte olan sanayilerin iş hacimleri git gide artar,döngüsel sanayilerde ise iş hacmi sürekli büyüyüp küçülür.
Otomotiv sektörü,hava yolları,çelik şirketleri,lastik şirketleri,kimyevi satan şirketler genellikle döngüsel şirketlerdir.Hatta savunma sanayi de döngüsel şirketler kategorisine girebilir,çünkü her hükümetin savunma politikasına göre karında bir düşüş veya yükseliş görülebilir.
Bir durgunluk olması durumundan sonra canlanan ekonomide döngüsel şirketlerin hisse fiyatları yükselişe geçer.Bu son derece normal bir durumdur.Canlı ekonomilerde insanlar yeni araba alırlar,uçakla seyahat ederler,çelik ve kimyevi maddelere talep artar. Ama ekonomi durgunlaşınca döngüsel şirketler bundan epey etkilenir.Ve döngüsel şirketlerin hisse fiyatları düşer.Eğer yanlış bir zamanda bu hisseleri alırsanız zarardan kara geçmeniz yıllar alabilir.

Döngüsel şirketlerde zamanlama çok önemlidir.İşlerin gidişatını önceden kestirebilmek,tahmin edebilmek için iniş ve çıkış işaretlerini çok iyi incelemek lazım. Tabi hava yolları,otomotiv,çelik gibi sanayilerde çalışıyorsak bu bizim için avantajdır ve bu avantajı borsada kullanmak gerekir.

16 Mart 2014 Pazar

ÖYLE SORUYA BÖYLE CEVAP

J.P.Morgan CEO’su James Dimon’un verdiği iddia edilen sorunun cevabı:

Bayan güzel sormuş:

Zengin bir adamla evlenmek için ne yapmam gerekiyor,zengin birisiyle evlenmek istiyorum.Size karşı dürüstüm.Çok güzelim,iyi bir stilim var ve kaliteli şeyleri severim.Yıllık geliri 500 bin dolar ve üzeri bir adamla evlenmek istiyorum.Aç gözlü falan değilim,öyle düşünmeyin. New york’ta yıllık geliri 1 milyon dolar olan bir sürü insan var ve bunlar orta sınıf sayılıyor.
Çok şey istemiyorum yıllık geliri 500 bin dolar olan yok mu bu iş yerinde hepiniz evli misiniz,soruyorum size sizin gibi kişilerle evlenmek için ne yapmak gerekiyor?
Bugüne kadar birçok erkekle birlikte oldum en yükseği yılda 250 bin dolar kazanıyordu.Ama Central parkın batı yakasındaki rezidanslarda yaşamak için 250 bin dolar yetmez.Size alçak gönüllükle soruyorum:

1)Zengin erkekler nerelerde takılır? (Lütfen bar,restaurant,spor salonu gibi yerlerin isimlerini ve adreslerini yazın.)
2)Sizce hangi yaş kategorisine odaklanmalıyım?
3)Gözlemlediğim kadarıyla çoğu zenginin eşleri orta güzellikte.Birkaçı ile tanıştım hepsi de çok güzel değiller ama zengin erkeklerle evlendiler.
4)Hangisinin karınız,hangisinin sevgiliniz olmasına nasıl karar veriyorsunuz,evlenmek istiyorum.

Cevap:

Sayın Bayan Güzel.

Yazınızı dikkatle okudum.Tahmin ediyorum ki sizin durumunuzda çok genç kız vardır.Bir yatırımcı olarak yıllık gelirim 500 bin doların üzerinde ve sizin aradığınız kritere uyuyorum.
Bir iş adamı gözünden bakarsak sizinle evlenmek kötü bir fikir.Çünkü yaptığınız güzelliğiniz ile parayı takas etmek.A kişisi güzeldir B kişisi bunu için ödeme yapar.Bu normaldir.Fakat burada unuttuğunuz sizin güzelliğiniz kaybolacak ama benim param büyük bir olay olmazsa tükenmeyecek.Benim gelirim yıldan yıla artabilir ama siz yıldan yıla güzelleşemezsiniz.Ekonomik açıdan bakarsak ben değer kazanan bir varlıkken siz değer kaybeden bir varlıksınız.Hem de katlanarak değer kaybeden bir varlık.Eğer güzelliğiniz sizin tek varlığınızsa şayet 10 yıl sonra çok düşük olacak.
Wall street de sizin için ‘’Takas poziyonu’’  deyimi kullanılır.Sizi satın almak iyi bir fikir değil ama kiralamayı tercih ederim.Çünkü alışveriş de değeri düşen bir şeyi elde tutmak karlı bir iş değil.Aynı şey sizin istediğiniz evlilik için de geçerli.

Söylediklerim size çok acımasız gelebilir ama düşünün tüm paramı bir anda kaybedersem beni terk etmez misiniz?Aynı şekilde siz güzelliğinizi kaybettiğinizde benim yeni bir yol çizmem gerekecek.
Yıllık geliri 500 bin doların üzerindeki insanlar sizinle evlenecek kadar aptal değil.Sizinle çıkarız ama evlenmeyiz.Siz bence bu fikrinizi unutun.Yılda 500 bin dolar kazanan siz de olabilirsiniz.Çünkü bu parayı kazanmak,zengin bir aptal bulma ihtimalinden daha yüksek.


İHRACATINI ARTIRAN ŞİRKETLER

Borsada ihracat yapan şirketler bizim için ayrı bir öneme sahiptir. 2014 ün ilk 2 ayına baktığımızda en çok ihracat yaptığımız sektör otomotiv olmuş.Alınan verilere göre otomobil ihracatı %28,traktör ihracatı %10 artmış.Sektörlerin yaptıkları ihracat borsadaki şirketleri de etkiliyor doğal olarak.En fazla ihracatı yapanlar arasında Koç holding,Thy,Tüpraş ve Ford Otosan ön sıralarda gözüküyor.



Ülkemizde seçimler yaklaştıkça tansiyon da artarak devam ediyor.Zaten Fed de para musluklarını kısmaya başlamıştı. Düşüşün bir kısmı da Fed den dolayı oldu. Dolayısıyla 22 mayıs 2013 den bu yana Bist 100 endeksinin kaybı %32 oldu.Faizlerin artması bile dolardaki yükselişi durdurmaya yetmedi.
Borsada pozisyon almak için ortalığın durulmasını bekleyen fon yöneticileri de var fakat uzun vadeli düşünen yatırımcılar bu fiyatlardan toplamaya devam ediyor.

9 Mart 2014 Pazar

UKRAYNA,PAŞA'NIN TAHLİYESİ VE FACEBOOK

Bu hafta piyasalar Ukrayna gerginliği yaşadı hafta boyunca.Ukrayna'da Batı yanlıları yönetimi ele geçirdikten sonra Rusya'nın asker gönderme kararı,ülkeyi savaşın kıyısına getirdi.Kırım'da tansiyon yükseldi ABD başkanı Obama,Rus lider Putin ile 90 dakika görüşerek Rus lideri iknaya çalıştı.Soğuk Savaş sonrasında yaşanan en uzun görüşme olarak kayıtlara geçti bu konuşma. Obama,Rusya'nın Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ihlalinden duyduğu kaygıyı görüşmüş Putin ile. O sırada Moskova Borsası yüzde 11 düşüyordu. Şu anda ortalık sakin gözüküyor.Bakalım yeni hafta da olaylar nasıl şekillenecek.
Türkiye'de ise 26 aydır tutuklu olan eski Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ tahliye oldu.Cezaevinden çıkan İlker Başbuğ ''Genelkurmay başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanarak tutuklandı.26 ay cezaevinde kaldım.26 ay hürriyetimden yoksun kaldım.Takdir Yüce Türk milletindir''dedi.
Başbakan katıldığı bir tv programında 30 mart seçimlerinden sonra Türkiye'de Facebook ve youtube nin kapatılabileceğini söylemiş. 2014 yılında nelerle uğraşıyoruz diye düşünmeden edemiyorum. Hele ki Türkiye gibi bir yerde Facebook hesabı olmayan kişi sayısı çok az eğer ki Facebook kapatılırsa Türkiye'nin vay haline. Sosyal medyanın hiçbir şekilde kapatılmaması,bu konunun tartışılmasının bile komik olduğunu düşünüyorum.Sosyal medya çok faydalı şekilde kullanılabilir insanoğlu tarafından.İnsanoğlunun yararına olan birşeyin de kapatılma düşüncesi bile yanlıştır.Üstelik 2014 yılında!
Neyse biz bu hafta gelen temettü kararlarına bir göz atalım:
Tskb den hisse başı net 0,0425000 TL temettü.
Akbank dan hisse başı net 0,0991950 TL temettü
Mardin çimentodan hisse başı net 0,3887883 TL temettü
Konya çimentodan hisse başı net 2,0825000 TL temettü
Pınar et un dan hisse başı net 0,6375 TL temettü
Good Year dan hisse başı net 4,4608412 TL temettü
Ereğli den hisse başı net 0,1991429 TL temettü
Tofaş oto dan hisse başı net 0,5525 TL temettü
Soda Sanayi den hisse başı net 0,085579 TL temettü
Koç holding den hisse başı net 0,1411914 TL temettü
Garanti Bankasından hisse başı net 0,086 TL temettü
Halkbank dan hisse başı net 0,187 TL temettü
Çimsa dan hisse başı net 0,98090 TL temettü
İş bankasından C grubu için hisseler için hisse başı net 0,1047825 TL temettü kararları alındı.
Yeni hafta ve önümüzdeki haftalar hepimiz için hayırlara vesile olsun. Bol temettülü,bol kazançlı günlere.

2 Mart 2014 Pazar

SES KAYITLARI,TAHLİYELER VE FORD OTOSAN

Geçtiğimiz günlerde internete yüklenen birkaç ses kaydı ortalığı karıştırdı. Youtube ye yüklenen ve Ankara’yı karıştıran bu ses kaydının Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan a ait olduğu iddia edildi.Ses kayıtlarının ardından sosyal medya da karıştı.Kısa sürede haftanın en çok konuşulan konusu haline gelen ses kaydının Başbakanlık tarafından montaj olduğuna yönelik açıklamalar geldi.
17 aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Reza Zarrab ve Bakan çocukları da Cuma günü tahliye edildi. Böylelikle soruşturma kapsamında tutuklu kimse kalmadı.Başbakan Erdoğan’a bu konu hakkında sorulan soruya Başbakan ‘’Adalet yerini buldu’’ açıklaması yaptı.Sosyal medya yine karıştı. Çoğu kişi baklava çalan çocuğun hapis yatmasından,Eski Genel kurmay başkanı İlker Başbuğun hala Silivride tutuklu bulunmasından bahsetti. Yoksa Adalet bu ülkede bir bayan ismi miydi ?
Ve Ford Otosan…Ondan temettü bekleyen yatırımcılar kontrpiyede kalan kaleci gibi oldular.Ters köşede yakalandılar.Kimisi bu kararı doğru ve yerinde buldu kimisi ise yanlış buldu ve temettünün dağıtılması gerektiğini belirtti.Ama şirket içinde bulunduğu büyük yatırım dönemindeki fon ihtiyacı,piyasa beklentileri ve finansman politakaları göz önüne alınarak 2013 yılının karından temettü dağıtılmamasına ve 641.471.786 TL karın ihtiyat olarak ayrılmasına karar verdi.
Bu hafta bir sürü temettü kararı açıklayan şirket oldu.Bunlardan bazıları şunlar:
-Albaraka Türk bir hisseye karşılık net 0,02975 TL
-Anadolu Hayat bir hisseye karşılık net 0,12 TL
-Hektaş bir hisseye karşılık net 0,157557 TL
-Yapı kredi bankası bir hisseye karşılık net 0,0758675 TL
-Brisa bir hisseye karşılık net 0,3320100 TL
-Bucim bir hisseye karşılık net 0,1275000 TL
-Işgyo bir hisseye karşılık net 0,0500000 TL
-Asuzu bir hisseye karşılık net 2,1845 TL
-Baştaş Başkent çimento bir hisseye karşılık net 0,07523 TL  
-Otokar bir hisseye karşılık net 3,54167 TL
-Alcar bir hisseye karşılık net 0,7871000 TL
-Kartonsan bir hisseye karşılık net 1,724420 TL
-İş finansal kiralama bir hisseye karşılık net 0,02975 TL
-Mardin çimento bir hisseye karşılık net 0,3887883 TL temettü kararı alarak Genel kurulun onayına sundular.
Bol temettülü günlere...

22 Şubat 2014 Cumartesi

HAFTANIN ARDINDAN

Bu haftaya internet yasasının onaylanması damga vurdu.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, internet yasasıyla ilgili Twitter hesabından açıklamalarda bulunarak "Düzenlemenin süratle gerçekleşmesine fırsat vermek için Macaristan'dan döner dönmez önümdeki yasayı onayladım" diye twit attı. Bu twitin ardından sosyal medyada büyük bir tepki ortaya çıktı.Ve ardından Cumhurbaşkanı art arda unfollow yemeye başladı. Zamanında,kişiler internette özgürce vakit geçirmeli diye twiti atan da kendisiydi!

Bu hafta içerisinde bir çok temettü açıklaması geldi. Bunlardan İzocam 1,00 TL'lik nominal değerde hisse senedine brüt 1,2313869 TL; net 1,0466789 TL nakit temettü ödenmesini kararlaştırdı.

Halkbankın (Halkb) bilançosu geldi.Halk bankasının 2013 yılındaki bilançosunda konsolide olmayan net dönem karı 2.750.843.000 TL oldu. Öncekinde bu rakam 2.595.211.000 TL idi.Halk Bankasının 4. çeyrek konsolide olmayan net dönem karı da 740,5 milyon TL olarak gerçekleşti. Beklenti 675,1 milyon TL idi.

Emlak konut gayrimenkul ortaklığının (Ekgyo) net dönem karı 2013 yılında 1 milyar 185 milyon 914 bin lira olarak belirlendi. Bu rakam 2012 yılında 488 milyon 913 bin TL idi.

Teknosa (Tknsa) 1 TL nominal değerli paya ödenmesi için net kar payını 0,3416830 TL olarak teklif etti.

Ak sigorta (Akgrt) 31 martta dağıtmayı düşündüğü temettüyü net 0,1685500 TL olarak belirledi.

Ereğli demir ve çelik fabrikaları (Eregl) 2013 yılında net dönem karını geçen yıla göre %92 artırarak 484 milyon dolara çıkardı. Favök karı da %19,2 oldu.

Kardemir demir çelik fabrikasının (Krdmd) 2013 yılındaki karı 100 milyon 98 bin 631 lira oldu.

Ve Türk Traktör de temettü açıklaması yaptı. Şirkette bir hisseye net 4,7780547 TL temettü ödeme kararı Genel kurula sunuldu.

Bol temettülü günler bizimle olsun. Bol kazançlar.



16 Şubat 2014 Pazar

İŞLEM HACMİ

Yaşlı bir borsacı genç bir borsacıyı yanına almış,borsanın inceliklerini anlatıyormuş. Bu önemli konu parkta yürüyüş yaparken konuşuluyormuş.
Yaşlı borsacı:
- Durumu değerlendirirken, kafanda ne kadar risk karşısında ne kadar kazanıyorum diye bunun hesabını iyi yapacaksın.Örneğin bak şuraya bir köpek pislemiş, normalde iğrenç ama sana "parmağını değdir ve yala,bunun karşılığında sana bir milyar veririm" dediğimde bu senin için bir fırsata dönüşür değil mi?
- Elbette.
- Haydi bakalım o zaman,sana bir milyar vereceğim parmağını değdir ve yala.
Genç denileni yapar,yaşlı borsacının sözünü ettiği bir milyarı cebe atar ve yürüyüş devam eder.
- Peki ben size bir milyarınızı geri almanız için şu köpek pisliğine parmağınızı değdirip yalamanızı söylesem siz ne yapardınız?
Yaşlı borsacı denileni hemen yapar ve bir milyarı geri alır.
Yan yana yürümeye devam ederler.Genç:
- Ceplerimizdeki para aynı, ikimizin de ağzında köpek pisliği tadı var. Ne fark etti? Yaşlı borsacı:
- Öyle deme; iki milyarlık işlem hacmi yarattık !!!

15 Şubat 2014 Cumartesi

GELECEK DİKİZ AYNASINDAN GÖRÜNMEZ

Bir daha ki sefer borsa düşerken felaket haberlerine aldırmayarak düşük fiyattan hisse senedi alacağım demek çok kolay. Ama her kriz bir öncekinden daha da kötü göründüğü için olumsuz tahminlere aldırmamak zorlaşıyor gittikçe. Borsadan korkup kaçmamanın en iyi yolu düzenli aralıklarla,farzedelim ki ayda bir kez alım yapmaktır.Bu sayede,borsaya güvendiği zamanlarda yatırım yaparak,borsanın geleceğini karanlık gördüğü zamanlarda elindeki hisseleri satmaya kalkışan yatırımcılardan daha karlı çıkacaksınız.
İnsanın kendi keyfine göre hisse senedi alıp satmasının dezavantajı,borsadaki hisseleri değerlerinin üzerine çıkan yatırımcının kendini iyi hissetmesi, değerleri düşünce hissesinin daha da uygun fiyata alacak duruma gelmesi sırasında kendini kötü hissetmesidir.Her ay belli bir miktar hisse senedi alarak bir kenara koyacak kadar disiplininiz yoksa kendinize borsaya inancınızı korumanızı sağlayacak başka bir metod bulmalısınız.
İsabetli hisse senedi seçiminde inancın rolü büyüktür.Her ne kadar F/k ve bilanço konusunda uzman dahi olsa,borsaya inancı yoksa gazetelerde okuduğu her manşetten,televizyonda gördüğü her haberden kolayca etkilenir.
Borsanın genel durumu hakkında olumsuzluğa kapılırsanız en genel durumu düşünün.Borsaya olan inancınızı yitirirseniz en genel durumu görmeye çalışın. En genel durumda neyi görürüz,borsanın geçmişte hangi değerlerden buralara geldiğini görürüz.Aynı durumda mevduatın,hazine bonolarının veya tahvillerin durumlarına bakın bir de.
Hisse senetleri yıllar boyunca defalarca değer kaybetti.Bu düşüşler korku değil,dehşet de saçmış zamanında. 1929-33 yılları arasındaki borsa çöküşü baya bi meşhur. Günümüzde buna benzer bir krizin geldiğini söyleyenler bile var sosyal medyada.1929 yılının grafikleri paylaşanlar insanların borsadan ürkmesine neden oluyor. 1929 da biz dünyaya daha gelmemiştik henüz.
Belki de gelecekte büyük bir borsa krizi çıkacak ama biz bunu önceden tahmin edecek yeteneğe sahip değiliz.Yoksa 4 borsa düşüşünde hisse senetlerimi satardım.Büyük krizlerin sonrasında bile hisse senetlerinin değer kazandığını görüyoruz.
Başarılı bir borsa yatırımcısı olacaklara karşı kendini hazırlar ve gözde hisse senetleri diğerleri ile beraber değer kaybedince o hisselerin üzerine atlayarak alım yapar.

5 Ocak 2014 Pazar

WARREN BUFFETT VE THE GİLLETTE COMPANY

Gillette uluslararası tüketici ürünleri satan bir şirkettir Faaliyet alanı arasında jilet ve traş bıçakları,tuvalet ve kozmetik ürünleri,kırtasiye malzemeleri,elektrikli traş makineleri,küçük ev aletleri ve ağız bakım ürünleri bulunur. Şirketin 14 ülkede üretim faaliyeti ve 200'ün üzerinde dağıtım kanalları vardır.Şirketin Abd dışındaki faaliyetleri cirosunun ve karının %63'ünü oluşturur.
Şirket 20.yüzyılın başında King C.Gillette tarafından kuruldu.
Gillette genç bir adamken zengin olmanın hayalini kuruyordu.Bir arkadaşı ona herkesin bir kez kullanıp atacağı ve yenisini alacağı bir ürünü keşfetmesini önerdi.Daha sonra bu ürünün traş bıçağı olabileceği fikrini geliştirdiler.Gillette,1903 yılında işi kurduğunda içinde 25 tek kullanımlık jiletin bulunduğu traş bıçağı paketini 5 dolara satmaya başlamıştı.
Şirket bugün dünyanın en büyük jilet ve traş bıçağı üreticisi konumuna geldi.Jilet ve traş bıçakları şirketin satışlarının üçte birini ama karının üçte ikisini oluşturmaktadır.Dünyadaki pazar payı %72.5.En yakın rakibine 6 kat fark atmış durumda. Avrupa'daki pazar payı %70,Latin Amerika'da ise %80.Doğu Avrupa,Hindistan ve Çin'deki satışlar ise büyümeye daha sonraki yıllarda eşlik etti.Gillette Abd'de sattığı her jilete karşılık Abd dışında 5 adet daha Gillette satıyor.Hatta şirket o kadar hakim oldu ki,ismi birçok dilde traş bıçağı yerine kullanılmaktadır.
Warren Buffett 1980'li yıllarda Gillette'e ilgi duymaya başladı.O zamanlar Wall Street uzmanları Gillette'i olgun,yavaş büyüyen ve ele geçirilmeye uygun bir tüketici şirketi olarak görüyordu.Kar marjı %9 ila %11 arasında dolaşan,sermaye getirisi artmayan ve artacak gibi de görünmeyen,geliri ve piyasa değeri ise yerinde sayan bir şirketti o zamanlar Gillette.Kısaca,şirket son derece durağan bir görünüm sergiliyordu.
Bu arada genel müdür Colma Mockler dört ele geçirme girişimini engellemeyi başarmış,ama 1988 yılında Consiton Partners'e karşı bir savaşa girmişti.Gillette bu savaşı kıl payı kazansa da,şirket 19 milyon adet hissesini,tanesine 45 dolar ödeyerek geri almaya mahkum oldu.1986-1988 yılları arasında Gillette'in sermayesinin 1.5 milyar doları borçlara gitti ve kısa bir süre sonra şirketin net değeri eksiye düştü.
Bu noktada Buffett yönetim kurulundaki arkadaşı Joseph Sisco'yu arayarak,Berkshire'ın Gillette'e yatırım yapmasını önerdi.''Gillette işi tam bizim sevdiğimiz iş,''dedi.Buffett,Charlie ve ben işin ekonomik yanını anladığımızı düşünüyoruz ve geleceği hakkında mantıklı bir tahmin yürüttüğümüze inanıyoruz.''Bunun üzerine Temmuz 1989'da Berkshire 600 milyon dolar değerinde hisse senedine çevrilebilir tahvil ihraç ederek borçlarını ödedi.Buffett bu paraya karşılık,10 yıl sonra itfa mecburiyeti taşıyan ve Gillette'in hisselerine hisse başı 50 dolardan değiştirilebilme opsiyonu olan(şirketin cari hisse fiyatının %20 üzerinde), %8.75 faizli tahvil aldı.
Buffett 1989 yılında yönetim kuruluna katıldı.Aynı yıl şirket,ilerde çok başarılı bir ürün olacak olan Sensor'ü piyasaya sürdü.Bu olay tekrar yükselişin başlangıç noktasıydı.Sensor satışlarıyla Gillette'in karlarını da artırmaya başladı.Hisse başı karların yıllık artış oranı %20'ye ulaştı. Vergi öncesi kar marjı %12'den %15'e çıkarken,1980'li yılların başında Gillette %20 olan sermaye getirisini ikiye katladı.
Şubat 1991'de şirketin hisseleri 1 e 2 bölündü. Berkshire elindeki tahvilleri itfa etti ve karşılığında 12 milyon Gillette hissesi aldı(Şirketin %11'i).İki yıldan sonra,Berkshire'ın Gillette'e yaptığı 600 milyon dolarlık yatırım 875 milyon dolara ulaşmıştı.
Küreselleşmeden en büyük faydayı Gillette'in traş bıçağı satışları gördü.Gillette genellikle ürün yelpazesinin altında yer alan düşük marjlı traş bıçaklarıyla işe başlayarak,ardından daha yüksek marjlı,daha gelişmiş ürünleri piyasaya sürdü.Böylece sadece artan satışlardan değil,aynı zamanda istikrarlı bir şekilde büyüyen kar marjlarından da faydalandı ve faydalanmaya da devam edecek.Kısaca,Gillette'in geleceği hayli parlak görünüyor. Buffett de o yüzden şöyle diyor:''Her gece yatağa yatarken,ertesi gün kalktığımda traş olacak 2.5 milyar erkeğin var olduğunu bilmek çok hoş.''

4 Ocak 2014 Cumartesi

YALANCININ POKERİ

Michael Lewis'in Liar's Poker isimli kitabını duydunuz mu? Orada şu ifade geçer: ''Bütün fon yöneticileri birbirinin aldığı hisse senetlerini almak ister,kimse sürüden ayrılmak istemez''.Borsa kötü giderse ''ne yapayım,diğerleri de kötü'' dersin.Otokarı,brisayı ya da başka bir hisseyi bulayım demekten çekinirsin.Dürüstlük hikayesi,yatırımcının hesap sorması ile ilgili bir kitap.Yurt dışında bir şirketin sahibi şu şekilde açıklama yapar:''Benim yönetimimde hisse senetleri 20 dolardan 50 dolara çıktı.Size bu kadar temettü dağıtılmasını sağladım,borsadan bu kadar getiri elde ettiniz.Yönetime tekrar adayım der. Orada zaten yüzde 10 ile bile şirket yönetebiliyorsunuz,millet de destekler,size şirketi yönettirir.Sonra bu hisseyi 50 dolardan 25 dolara indirirse de atar.Türkiye'de ise ''Ben hissenin yüzde 51'ine sahibim,siz ne diyorsunuz kardeşim'' muhabbeti vardır.Bazı hisse senetleri vardır,yıllardır 5 kuruş temettü vermeden,sürekli bedelli sermaye artırımı yapar,milletten para toplar.Hem temettü vermez hem de milletten para toplar.Spk dağıtsın temettüleri önerisi de olmaz.Çünkü şirket zaman zaman yatırım da yapacak.Ama imtiyazlı hisse senetlerini kaldırırsak,yatırım ortaklıkları hariç bu belki çözüm olabilir. Zira adam elindeki yüzde 10 hisseyle şirketi istediği gibi yönetebilir.Yatırımcıların hisselerini almayı düşündüğü firmalarda ne gibi imtiyazlı hisseler var bunları bilmesi yatırımcılara fayda sağlar.Etik değerler olmadan iş hayatı insanın karakterini etkileyen tehlikelerden biridir.Hisse senedi seçiminizde teknik ve temel analize ek olarak ilgili firmanın yönetim kurulu üyelerini de analiz etmek yararlı olacaktır.